Esasında siyaset biliminin bir dalı olan uluslararası ilişkiler, “uluslararası sistem”de temel aktör olarak rol alan başta devletler olmak üzere, uluslararası/bölgesel veya hükümetler arası nitelikte örgütler, çok uluslu şirketler ve uluslararası toplum arasında bir bütün olarak incelenmesi gereken iletişim ve etkileşimleri aktaran disiplindir.
Bu etkileşimin incelenmesinde siyaset bilimi, , iktisat (uluslararası iktisat, uluslararası politik ekonomi), tarih (siyasi tarih), hukuk (anayasa hukuku, yönetim hukuku ve özellikle uluslararası hukuk), felsefe (siyaset felsefesi ve etik), sosyoloji, psikoloji, coğrafya, antropoloji, vb. pek çok disiplinden istifade etmek mümkündür.
Uluslararası İlişkilerin Kısa Tarihçesi
Oldukça eski tarihlerden bu yana süre gelen insanoğlunun var olma mücadelesi, şehir devletleri arasında sınır mücadeleleri, düşmana karşı müttefiklik kavramı ve diğer toplumlarla iletişime geçme arzusu ilk çağdan bu yana devam etmiştir.
Başlangıçta bu kadar sınırlı konularla isimlendireceğimiz uluslararası ilişkiler kavramı orta çağa geldiğimizde ilk çağlarda oluşturulan tek birim düşüncesi ya da emperyal çerçeve, bu dönemde yerini dinî doktrinlere uyarlanarak oluşturulan politikalara bırakmıştır.
Sosyal ve kültürel hayatın yanı sıra devlet idaresinin de kutsallara dayandırılarak yürütüldüğünü görmekteyiz. Hristiyanlık ve İslam dini arasındaki ayrışmalar bazı noktalarda ortak dış politikada birleşmelerine engel olamamıştır.
Dönemin genel olarak imparatorluklar tarafından şekillendiğini söyleyebiliriz fakat ilk çağlardan bu yana gelen şehir devletleri sonrasında yerini ulus devletlere bırakacaktır. Bu bağlamda orta çağda kurulan uluslararası ilişkiler modern çağ ile ilk çağ arasında bir köprü vazifesi görmektedir.
Modern Dünyanın Temelleri
Modern dünyanın temelleri, XVI. ve XVII. yüzyıllarda, Avrupa’da yaşanan din savaşları ve bu savaşlar sonunda imzalanan Vestfalya Barışı (1648) ile atılmıştır. Ülkesel devletten ulus devlete geçişi sağlayan bu antlaşma ulus devletlerin, diğer bir deyişle batı merkezli dünyanın inşasının temelleri olarak kabul edilir.
(bkz: Vestfalya Barışı Nedir?)
Ortak değerleri paylaşan, aidiyet duygusu ile birbirine bağlı, birlik ve beraberlik düşüncesine sahip özel bir toplum hâline gelen insanlar ulus devleti oluşturdu ,yani artık aynı ülkede yaşayan insanlar “ulus” kavramını oluşturuyordu.
Westphalia Barışı ulus devlet kavramının doğmasına yol açması bakımından uluslararası ilişkilere ilk adım olarak kabul görmektedir. Ancak günümüz uluslararası ilişkiler kavramının tam anlamıyla oluşmaya başlaması Soğuk Savaş dönemiyle birlikte olmuştur.
Bu dönemde devletlerin bloklaşması, sömürgelerin bağımsız birer ulus devlet haline dönüşmesi, 2. Dünya Savaşı ile birlikte bozulan ekonomilerin düzeltilmeye çalışılması, savaşın ortaya çıkardığı yıkımların bir daha yaşanmaması uğruna uluslararası örgütlerin aktif rol oynamaya başlaması gibi olgular uluslararası ilişkilerin günümüz dünyasındaki şeklini almasına sebep olmuştur.
Uluslararası İlişkiler Kavramının Literatüre Girişi
Uluslararası ilişkiler bir bilim olarak 1919’da, Galler’in Aberystwyth kentinde doğmakla birlikte ilk yıllarında Britanya’da gelişmiştir. Bu dönemde disipline hakim ekol, idealizmdir. Savaş sonrası ağırlık merkezi ABD’ye kaymış, hakim paradigma da realizm olmuştur. 1960’lardaki davranışsalcı devrimden etkilenen disiplin daha sonraları pek çok alt dala ayrılmıştır.
Bilgileriniz için çok teşekkür ederim.
Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim.
Bu guzel yazilarinizin devamini bekliyoruz teşekkürle
Teşekkür ediyorum