Magna Carta, kelime anlamı ile ‘Büyük Şart‘, ‘Büyük Sözleşme‘ ya da ‘Büyük Ferman‘ anlamına gelmektedir.
Magna Carta ya da Magna Carta Libertatum 1215 yılında, İngiltere Kralı John namı diğer Yurtsuz John tarafından imzalanmış bir İngiliz belgesidir. Magna Carta‘nın İngiltere Kralı John tarafından imzalanmış orijinali kaybolsa da dört kopyası varlığını sürdürmüştür.
Magna Carta’nın Ortaya Çıkış Koşulları
Norman istilasından önceki dönemde İngiltere’de güçlü bir merkezi yapı bulunmamakta ve tek bir devlet yerine, bir çok küçük prenslikler bulunduğu görülmektedir. Söz konusu Norman istilasına kadar sürmüş ve bu istila ile birlikte 11. yüzyılda İngiltere’de siyasi birlik sağlanabimiştir.
İngiltere’de sınırsız monarji olmakla beraber kralların tahta çıkışlarında, hem hukuk kurallarına bağlı kalacaklarını ve adaleti üstün kılacaklarına dair söz vermeleri hem de deodal beylerin istemlerini de göz önünde bulundurmaları sınırsız monarşinin etkilerini kırmıştır.
Söz konusu durumla ilgili olarak özellikle I. Henry be II. Henry zamanında sınırsız monarjinin etkilerini azaltmak için, kendi yetkilerinde önemli kısıtlamalara gidildiği, hukuk ve adaleti üstün kılmak için bazı çalışmalar yaptıkları da görülmektedir.
I. Richard’ın zamanında haçlı seferlerinin sonucu olarak , I. Richard’ın seferlerde lordların kendisine eşlik etmelerini istemesi ve askeri hizmetlerin karşılığı olan vergileri arttırma arzusu feodal beyler ile kral arasında gerilimlere yol açmıştır.

Daha sonraları tahta geçen İngiltere Kralı Yurtsuz John da sınırsız monarşinin kendisi içiçn tanıdığı yetkileri sınırsızca kullanmak isteyince, feodal beylerin isyanı patlak vermiştir. Söz konusu olaydan sonra ise feodal beyler arasında asli amacı kral ile feodal beylerin karşılıklı yetkilerini düzenlemek olan Magna Carta ortaya çıkmıştır.
Magna Carta kaç maddedir? Önemli maddeleri nelerdir?
Magna Carta ya da Magna Carta Libertatum 63 maddeden oluşan, Orta Çağı’ın önemli hukuk belgesidir. Magna Carta’nın bazı maddeleri temel hak ve özgürlükler açısından son derece önemli bir adım olarak görülmektedir. Magna Carta kamu hukuku kavramlarına birçok önemli yenilik getirmekle beraber özellikle insan hakları ilgili olarak getirdiği yenilikleri şu şekilde sıralayabilir;
Madde 9: Kral ve kral adına işlem ve eylemlerde bulunan görevlilerin kimsenin toprağına el koyamayacağı düzenlenerek mülkiyet hakkı tanınmıştır.
Madde 12: Kral tarafından fertlere keyfi olarak -olağanüstü durumlarda dahil olmak üzere-, mali mükellefiyetler yüklenemeyeceği düzenlenmiştir.
Madde 14: Kral yeni vergiler koymadan önce baronlardan ve ruhbanlardan oluşan bir komisyonun onayını almak zorundadır.
Madde 16: Hiç kimse borcunun gerektirdiğinden fazla hizmete zorlanamayacağı hükmü ile de angarya yasağı getirilmiştir.
Madde 39: Kişi özgürlüğünü korumak için, hakim tarafından verilmiş bir karar olmadıkça tutuklanamayacakları, hapsedilemeyecekleri, sürgüne gönderilemeyeceği, ve her ne şekilde olursa olsun zarara sokulamayacakları hüküm altına alınmıştır.
Madde 20: Cezaların işlenen suçun mahiyeti ile orantılı olması gerektiği düzenlenmiştir.
Madde 41: Ticaret özgürlüğü kapsamında, savaş halinde tarafsız ülkeye bağlı tüccarların İngiltere’ye giriş ve çıkışlarında, İngiltere içinde dolaşımlarında herhangi bir engel konulamayacağı düzenlenmiştir.
Madde 61: Kral ve kral adına işlemlerde bulunan görevlilerin yürüttükleri faaliyetleri için denetim yolu öngörmüştür. Bu bağlamda gerekli durumlarda Magnum Concilium Regis seçilmiş 25 kişilik bir heyet bu denetimi yapacak ve aynı zamanda fertlerin şikayetlerini inceleyecek.
Magna Carta’nın Önemi
Yukarıda da belittiğimiz gibi Magna Carta öncelikle feodal ilişkileri düzenleyen kral ile feodal beylerin yetkilerini, haklarını ve yükümlülüklerini belirleyen bir belgedir. Ancak özellikle kralın üzerinde bir hukuk olduğunu ortaya koyması ve kralın da bu hukuka uygun hareket etmesi gerektiğini belirtmesi açısından hem sınırsız monarşiye dayanan egemenlik anlayışını kırması hem de hukuk devleti adına bir adım atması sonucunda önemli bir belgedir.
İnsan Hakları ile ilgili olarak da; lordlarla ilgili olmasına karşın her özgür insanın diğer özgür insanlara saygı göstermesi ilkesini getirmesi, kişi dokunulmazlığı ve güvenliği ile ilgili olarak tanıdığı haklar, hak ve adaletin yerine getirilmesinin geciktirilemeyeceği ve ertelenemeyeceine ilişkin adil yargılanma ilkesinin belirlenmesi, cezaların orantılı olması, keyfi vergi uygulamasına son vermesi ve serbest ticaret özgürlüğünü sağlaması da ilerideki insan hakları mücadelesine yön vermiştir.