İdealizm; uluslararası ilişkilerde, devletlerin güç merkezli ulusal çıkarlarından ziyade evrensel ahlaki ilkelere, hukuki normlara, çıkarların uyumuna ve işbirliğine vurgu yapan bir yaklaşımdır.
‘Uluslararası İlişkiler’in hukuk, tarih ve siyaset bilimlerinden ayrışması büyük ölçüde idealizmin uluslararası ilişkilere getirdiği yeni bakış açısının sonucudur.
(bkz: Uluslararası İlişkiler Nedir?)
Önceleri savaşlar tarihi, savaş kurallarının gelişimi ve kısmen de siyaset biliminin bir alt dalı olarak düşünülen uluslararası ilişkiler, Vestfalya Barışı’ndan sonra idealizmle birlikte yeni bir çerçeveye bürünmüştür.
(bkz: Vestfalya Barışı)
İdealistler, savaşların meydana gelmesinin ana nedenini devletler arasında mevcut olan güven eksikliğine dayandırmışlardır. Bunun gizli diplomasiyi ve savaş ittifaklarını tahrik ederek savaşı bir gerçekliğe dönüştürdüğünü iddia etmişlerdir.
Öyleyse savaşların önlenmesi için yapılması gereken şeyin, öncelikle devletler arasındaki güvensizliğin giderilmesi olduğunu, bunun yolunun da açık iletişimden ve örgütlenmeden geçtiğini, böylece devletler arasında ortak güvenliğin tesis edilerek kalıcı barışın sağlanabileceğini ileri sürmüşlerdir.
(bkz: Güvenlik İkilemi)
İdealizm’in temel görüşlerini sıralayacak olursak;
1-) İdealizm, ulus devlet ve ulusal çıkarların dış politikayı belirleyen tek aktörler olduğunu reddetmekle kalmayıp uluslararası-ulusüstü yapıları, bir devlet içerisindeki farklı grupları (etnik-mezhepsel azınlıklar, stö’ler vs.) ve bireyleri de ön plana çıkarıyor.
2-) İdealizm, devletlerin her zaman kendi çıkarları doğrultusunda rasyonel kararlar alan aktörler olduğunu kabul etmemekle beraber, devletlerin sabit politika tercihlerin olmadığını savunuyor.
3-) İdealizmin çalışma alanını sadece güvenlik meseleleri değil ekonomik gelişme ve siyasal özgürlükler de oluşturmaktadır.
4-) İdealizme göre barış, kendi kaderini tayin hakkı (self-determinasyon) gibi ahlaki değerler de dış politikada var olmalıydı.
5-) Uluslararası politika sadece rekabet ve güçten ibaret değildir, devletler işbirliği de yapabilir.
İdealistlerin uluslararası sistemde kalıcı barışı temin etme yolunda giriştikleri fiili politikaların İkinci Dünya Savaşı’nı önleyememesi üzerine, realistler bunun nedenlerini açıklama yoluna gitmişler ve bu çabalar da Uluslararası İlişkiler literatürüne yerleşen birçok temel kavramın doğuşuna neden olmuştur.
Yaralanılan Kaynaklar
1- ATEŞ, Davut. Uluslararası İlişkiler Disiplininin Oluşumu: İdealizm / Realizm Tartışması Ve Disiplinin Özerkliği, Doğuş Üniversitesi Dergisi, 10 (1) 2009, 11-25
2- Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMEC, Uluslararası İlişkilerde İki Temel Yaklaşım: Realizm Vs. İdealizm, http://politikaakademisi.org/2014/05/22/uluslararasi-iliskilerde-iki-temel-yaklasim-realizm-vs-idealizm/, E.T: 23 Aralık 2020
3-Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Sözlüğü, Ahmet Emin Dağ, Ağaç Kitabevi Yayınları, 2009